• Her zaman, her şartta, yüzme bilsek de Can Yeleği kullanıyoruz.
• Hareket etmeden önce teknenin içindeki suyu boşaltıyoruz.
• Yük/insan dağılımına önem veriyoruz.
• Tekne motorluysa, yakıtı kontrol ediyor, mevcut yakıtla ne kadar yol gidilebileceğini öğreniyoruz.,
• Hava/deniz şartlar sert ise, tekneyi fazla yüklemiyoruz.
• Açılmadan önce, karadaki bir dostumuza/yakınımıza,ne zaman, nereden yola çıktığımızı, nereye varmayı planladığımızı, yaklaşık varış saatimizi, teknede kimlerin bulunduğunu bildiriyoruz.
• Tekneye girebilecek suyu boşaltmak için yanımızda uygun kap/çamçak bulunduğundan emin oluyoruz.
• Tekne motorlu da olsa, ıskarmozlara bağlı ve küpeşteye kaldırılarak sabitlenmiş ya da tekne içinde yatırılmış kürekler bulunmasına mutlaka özen gösteriyoruz.
• Sert ve dalgalı suda hızlanmıyor, yavaşlıyor hatta gerektiği noktalarda (bize yaklaşan dik bir dalgada) gazı tamamen kesiyoruz.
• Hızlı ilerliyor olsak bile dönmek için dümen kırmaya başlamadan önce yavaşlıyoruz.
• Limanların içinde çok yavaş hareket ediyoruz. (Çünkü yaratacağımız dalga, içinde insan olmasa da bağlı teknelerin sallanmasına, böylece halatlarının ve koçboynuzu gibi donanımlarının zarar görmesine neden olur.)
• Tekne devrildiğinde ne yapmamız gerektiğini biliyor/bilmiyorsak öğreniyoruz.
• İlerlerken, dalgaları bordadan almıyor, güvenle başomuzluklardan (45º) alabilmek için hız kesiyoruz.
• Dıştan takma motor veya çevreci Elektrikli Dıştan Takma (ePropulsion) Motor’ların emniyet kordonlarını (kullanıcı denize düştüğünde motorun durmasını sağlayan spiral kablo) bacağımıza ya da can yeleğimize bağlıyoruz. Jetski ve benzeri araçlarda da aynı kurala dikkat ediyoruz.
• Havanın kötüleşmekte olduğunu fark ettiğimizde, olası en kısa yol ve zamanda limana dönüyoruz.
• Seyreden teknede hareket etmek zorunda kalırsak, bunu, teknenin orta bölgesinde, ayağa kalkmadan, dengeyi gözeterek yapıyoruz.
• Teknede bolca oturacak yer olmasının, mümkün olan her yere birinin oturması gerektiği ve teknenin tüm bu yükü taşıyabileceği anlamına gelmediğini biliyoruz.
• Gerektiğinde sinyal verebilmek, başka deniz araçlarını ya da karadakileri varlığımızdan haberdar edebilmek için yanımızda gündüz bir ayna, geceleri de bir el feneri bulundurmaya özen gösteriyoruz.
KÜÇÜK TEKNEDE YÜK DAĞILIMI
Şişme Botlarda Yük Dağılımı
Gece sinyal vermek için teknede el feneri bulundurmak yaşamsal önem taşır. Ayrıca Uluslararası Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü, bunu bir kurala bağlamıştır. Kural 23 d(ii): “Azami hızı 7 deniz milini geçmeyen, boyu 7 metreden küçük, kuvvetle yürütülen bir tekne, bu Kuralın (a) paragrafında belirtilen fenerlerin yerine, her yönden görünür bir beyaz fener ve uygulanabildiği takdirde aynı zamanda borda fenerlerini de gösterebilir.”Kural 25 d(ii)’de de kürekli tekneler ele alınmıştır: “Kürekli bir tekne, bu Kurallarda yelkenli tekne için belirtilen fenerleri gösterebilir. Bunu yapmadığı takdirde çatışmayı önleyecek kadar yeterli bir süre içinde gösterilmek üzere, bir elektrikli cep fenerini veya beyaz bir ışık gösteren ve yanık halde bulunan bir feneri el altında hazır bulunduracaktır.” Denizci olmasak bile, herhangi bir araçla denize açıldığımızda, uymamız gereken kurallar olduğunu unutmuyoruz!